24 Kasım 2017 Cuma

Evrensellik Neden Vardır?

“Nasıl ki tradisyonel uygarlıkların temel ilkesi ‘evrensellik’ idiyse, modern uygarlıkların temel niteliği kolektifliktir. Madde için biçim neyse, kolektif için de evrensel odur.”

J. Evola, “Modern Dünyaya Başkaldırı”

Bir kavram kargaşası mevcut olduğu için ona eşlik eden bir kafa karışıklığı da mevcut: Bugün “evrensellik” kavramının tüm yönleri modern kavrayışla ilişkili değerlendirildiğinden postmodernist saçmanın eleştirisine maruz kalmaktadır. Ne var ki bu kavram, antik felsefenin de şimdiki zihinsel temsilleriyle tezahürleri arasında herhangi bir bağ bulunmayan dinlerin de müracaat ettikleri bir kavramdır. Evrensel/universal (Küllî) kavramı, tam da postmodern tutumların merkezsizliklerinin türediği perspektifin “kaynağında” yer alır üstelik ve merkezin kendisi olarak “Tümel” olanı niteler…

Modernler; özneler, öznellikler, nesnellik demeyi tercih ettikleri özneler-arasılıklar etrafında inşa ettikleri “mutlaklaştırma”lar aracılığıyla bir kavram ağı oluşturmuşlar ve bununla kendi düşünsel ürünlerini ortaya koyarak tutarlılık sağlayabilmişlerdir çokça. –Tutarlılık, “doğru”luğun bir göstergesi değildir nihayet. Fakat yarı-modernlik sanki bir tür modernlik değilmiş gibi “güya-modernlik-eleştirisi” üretirken modern kavrayışa mahkûm olduğunun bile bilincinde olmadan yapar bunu. –Tutarsızlık da “doğruluğun” bir göstergesi olmasa gerek…

Postmodern söylem evrenselliğin olmadığını ileri sürer. Yani küllî olanı reddeder. Meselenin aynı zamanda “kavram realitesi” ile bir hesaplaşma olduğunun –ve yani nominalizmin yeni bir türeviyle karşı karşıya olduklarının-  farkında olmayarak onlara öykünen başka söylem imalatçıları da bunu yaptıkları için meselenin sadece onlarla ilgisi olmadığı ifade edilmelidir.

20 Kasım 2017 Pazartesi

Pasajlar / Upanişadlar’da Evren Nazariyesi ve Brahman*

Çev.: a.g.

David L. Haberman

Upanişadlar'ın merkezî felsefî öğretilerinden birisi, tüm evrenin ardında yatan yalnız, birleştirici bir ilkenin mevcut olduğudur. Nihaî tahakkuk düzeyinde, çokluk dünyası, birlikle bağlı/bütünleşik-bir olmak için faş olmuştur (revealed). Birleştirici ilke ile özdeşleşme girişimi, filozof Gargi Vacaknavi ve büyük bilge Yajnavalkya’nın bulunduğu meşhur pasajda görülebilir. Gargi, Yajnavalkya’ya meydan okuyarak tüm varoluşun temelini betimlemek için dünyanın nihaî tabiatı üzerine bir sorgulama başlatır.

Bilgeye sorar: “Mademki tüm bu âlem suyun yüzeyinde öne ve geriye doğru örülmüştür, o zaman öne ve geriye doğru örülen su neyin üzerindedir?”

Yajnavalkya ilkin “Havanın üzerinde Gargi” diye yanıtladı.

Fakat Gargi bu cevapla tatmin olmadı: “O zaman öne ve geriye doğru örülen hava neyin üzerindedir?”

Gargi, artan bir biçimde gerçekliğin esas tabakalarını tanımlaması için ona baskı uyguladıkça Yajnavalkya diğer bir cevabı verdi ve sonra da başkasını ve bir başkasını. Nihayet, bilge, tüm evrenin, “Brahman” dediği şeyin üzerinde öne ve geriye doğru örüldüğünü ona gösterdi. Bu noktada o, bundan daha ileriye gidilemeyeceğini iddia eder; Brahman, Gargi’nin araştırmasının sonu olarak belirtilmiştir. Diğer oluşlar tüm varoluşun (uzay ve su gibi) mümkün temeli olarak öne sürülmüş olmalarına rağmen bunlar merduddurlar, çünkü tek nihaî gerçeklik ve varoluşun mutlak temeli Brahman olarak tanımlanmıştır. Brahman tüm metafiziksel araştırmanın en yüksek hedefi olarak bildirilmiştir: “Edinilmiş olan tüm vedantik öğreti Brahman’ın altında tanımlanmıştır.”